Kapitalizmin tarihi, soyut olanın yararlı olan üzerinde bitimsizce genişleyen egemenliğinin tarihiydi, ama soyutlamanın bu dörtnala koşusu bir “biyo-enfo-psiko” virüsün ortaya çıkışıyla birlikte aniden kesildi. Ekonomik öncelikler sistemi içe çöktükçe gerçek yaşamı kodlamakta artık nasıl da zorlanıyor. Çünkü gerçek yaşam artık şunlardan ibaret: orman yangınları, eriyen buzullar, hava kirliliği, pandemiler. Yaşanan viral kasırga uzun süre saklı kalan işte bu kaos, yokoluş ve tükenmişlik ufkunu gözler önüne serdi. Eylemin, üretimin ve yaşamın anlamında derin bir yara açıldı. Bu yarayla nasıl yaşıyoruz, yaşayabilir miyiz? Toplumsal alandaki bütün olay, eylem ve göstergelerin yeniden kodlanmakta olduğu bu eşiğin ötesinde bizi ne bekliyor?
Berardi bu kitabında bilinçdışının önce Freud, sonra Deleuze ve Guattari’deki analizine geri dönüyor. Bilinçdışı yalnızca psikanalitik açıdan bakılırsa bireyseldir, o aslında kolektif ve tarihsel bir boyutu olan psikosferden doğan akışlarla beslenir. Bilinçdışı yalnızca belirlenimcilikle bakılırsa bir tiyatrodur, o aslında durmadan yeni eylem ve imgelem olanakları üreten bir fabrikadır. Öyleyse virüs mutasyona uğrarken, psikosfer yeniden şekillenirken, kolektif bilinçdışının nasıl mutasyon geçireceğini önceden bilemeyiz. Ama tam da aynı sebeple, politik eylemle, poetik hayal gücümüzle ve terapiyle, yaşam için yararlı olanı birlikte yaratabiliriz. Birlikte nefes alma kaynaklarımızı tüketen fobik duyarlılıklardan kurtulabilir, üçüncü bilinçdışını kâbuslarından uyandırabiliriz. Ne de olsa olanaklar, olasılıklardan daima daha güçlüdür.
Yazar hakkında
1948 yılında İtalya’nın Bolonya kentinde doğan Franco “Bifo” Berardi, İtalyan Otonomist geleneğinden gelen bir kuramcı ve eylemcidir. Çok genç yaşta İtalyan Komünist Partisi’ne katılır, çok geçmeden hizipçilik nedeniyle partiden ihraç edilir. 1968 olayları sırasında, estetik alanında eğitim gördüğü Bolonya Üniversitesi’nde öğrencidir. Bu yıllarda tanıştığı otonomist hareket içinde etkin bir şekilde yer alır. İtalya’da ilk özgür özel radyo olan ve otonom gençlik hareketinin sesi haline gelen Radyo Alice’nin kurucularındandır. Autonomia hareketine yönelik devlet baskısı, tutuklamalar ve gözaltılar nedeniyle hareketin pek çok kadrosu gibi Fransa’ya gider. Orada Félix Guattari ile birlikte şizoanaliz alanında çalışır. Semiotexte, Chimerees, Metropoli, Musica, Mutazione e Ciberpunk, Cibernauti ve Félix gibi birçok derginin kuruculuğunu ve editörlüğünü üstlenir.
Berardi çalışmalarında endüstri sonrası toplumda medyanın ve enformasyon teknolojilerinin rolünü inceler. Özellikle kapitalist birikim mantığının çelişkili doğasının değiştiğini, bununla birlikte endüstri toplumunun devrimci öznesi olarak görülen işçi sınıfının yerine enformasyon işçilerinin, kendi ifadesiyle “kognitarya”nın geçtiğini ileri sürer. Psikopatoloji, enformasyon teknolojisi ve kapitalizm arasındaki karmaşık ilişkiye odaklanarak, öznelliğin ve arzunun kapitalist sistemin işleyişiyle nasıl sıkı sıkıya bağlı olduğunu gösterir. Bu bağları parçalayacak, imgelemin ve eylemin gücü olarak otonomiyi yeniden icat edebilecek öznellik biçimlerinin olanaklarını araştırır. Türkçedeki eserleri: Ruh İşbaşında, Metis Yayınları, 2012; Gelecekten Sonra, Otonom Yayıncılık, 2014; Kahramanlık Patolojisi, Otonom Yayıncılık, 2018; Nefes Kaos ve Şiir, Yort, 2020; Sonun Fenomenolojisi, Everest Yayınları, 2021.